Kına gecesi adetleri, yöreden yöreye, bölgeden bölgeye hatta köyden köye bile değişiklik gösterebilen kültürel bir organizasyondur. Türk geleneklerine göre kına gecesi, düğünden bir gün önce yatsı namazından sonra baba evinde yapılır. Kına gecesinin yapılacağı geceden bir gün önce erkek tarafı kız evine kına ve çerezleri göndererek kendi üzerine düşeni yapar. Geleneksel kına geceleri ile günümüzde yapılan kına geceleri arasında elbette bazı değişimlerin görüldüğünü söylemek gerekir. Mesela düğünden bir gece yapılması gerekirken boş düğün salonu bulunamaması, büyük şehirlerde yaşayanların trafik sorunu yaşaması gibi birçok nedenden dolayı, kına gecesi farklı bir tarihte yapılabilmektedir. Hatta ismi “kına gecesi” olmasına rağmen bazen gün ortasında, hafta içi herhangi bir günde de yapılabilmektedir. Fakat işin gelenekse boyutunu değerlendirmek isteyenlerin yukarıda anlattığımız şekilde yapmaları gerekir.
Kına gecesi nasıl yapılır?
Düğünden bir gün önce yani gelin adayının babasının evinde geçireceği son gece, yatsı namazından önce kızlar bir araya gelirler. Erkeklerin olmadığı bu ortamda, kızlar kendi aralarında eğlenerek güzel bir zaman geçirirler. Çerez, tatlı, kına helvası ve ikramlıklar öncesinden hazırlanır, gelen konuklara ikram edilir. Tüm bunlardan sonra gelin adayı geleneksel bir kıyafet giyer veya geleneksel olarak Osmanlı döneminden günümüze kadar gelmeyi başaran bindallı modeli giyerek bekâr kızların ellerinde mumlar eşliğinde misafirlerin arasına girer. Gelinin babasının evinde geçireceği son gün olması hasebi ile yoğun duygular bu gecede en ön plana çıkan detaydır. Bekâr kızlar ve kadınlar kendi aralarında eğlenirken gelin mahzun bir şekilde köşeden onları izler. Doğup büyüdüğü, hayallerini kurduğu evde son gecenin olması elbette duyguların dile gelmesine neden olur. Gizliden gizliye gelinin ağlaması eşliğinde eğlenen genç kızlar, bundan haberdar olsalar bile eğlenmelerine devam ederler. “Biraz acımasızca oluyor” diye düşünenler olabilir elbette ama geleneksel kına gecesi bu şekilde düzenlenir.
Kına yakma merasimi
Gecenin ilerleyen saatlerine doğru gelin ortaya alınır ve yine bekâr kızlar gelinin etrafında dönerek şarkılar söylerler. “Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar”, “lambada titreyen alev üşüyor, Mihriban”, “Kınayı getir aney!” gibi geleneksel şarkılar söylenir ve gelinin etrafında dönülür. Tabi burada bir adet uygulanmadan geçilmez genelde. Şarkılar söylenirken gelinin ağlayıp ağlamadığına bakılır. Hatta gelin ağlamıyorsa duygusal şarkıların ritmi biraz daha arttırılır ve illa ki gelin bir şekilde ağlatılır. Eh! Kolay değil, onca yıl geçirdiği baba evine günün ilk ışıklarından sonra veda edecek, o ağlamasın da kimler ağlasın?
Kına nasıl yakılır?
Bu gecenin adı “kına gecesi” haliyle kına gecesi adetleri arasında olmazsa olmaz kına yakma merasimine geçilir. Bu etkinlik veya organizasyon veya geleneksel davranış, gelinin üzerine kadife üzeri sırma kabartma dal ve yaprak işlemeleri bulunan bindallı kıyafeti giyerek üzerine de kırmızı bir örtü ile örtmesi ile başlar. Kadınların arasında oturur, geleneklere göre kına hazırlanırken elinde tutan kadının evli olması gerekir. Bakır bir tas içinde hazırlanan kına ve mumlar eşliğinde gelinin etrafında dönülerek şarkılar söylenir. Bu işlem de bittikten sonra ise gelinin sağ eline kına yakılmaya başlanır. Tabi gelinin eline kına yakılırken erkek tarafının hediye ettiği altın kınanın içerisine konulur. Kınanın yakılmasından sonra çerezler ve içecekler ikram edilir ve gece son bulur.
Bu arada bazı geleneklere göre kınayı yakan kişi değişebilir, bazı geleneklerde erkekler de kına gecesine dahil olabilirler. Tüm bunlar kına gecesi adetleri ve bölgenin geleneksel olarak yaptıkları organizasyonlara göre değişebilmektedir.
Yazı çok güzel çok faydalandım. Mardinliyim bizim yörenin adetleri daha farklı